<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d22298983\x26blogName\x3dRosygarden\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://rosygarden.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3den_US\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://rosygarden.blogspot.com/\x26vt\x3d386779555067991278', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script>

Rosygarden

Just a rose trying to survive in a big and cruel garden...
 

Welcome Back?


Şu serin esen akşam rüzgarında tekrar bloguma dönmek ve yazmak kısmet oldu sonunda. Uzun bir süredir hiç bişi karalayamadım buraya, iki satır bile yazamadım. Bakımsız bahçelere döndü blogum farkındayım ama suana kadar toparlayamadım zihnimi bir türlü. Şuan bile aslında toparlayabilmiş değilim.

Evet yine bir yaz mevsimindeyiz. Döndük dolaştık yine yaza geldik. Ben yazları hiç sevmeyen hatta artık kelimenin tam alamıyla bu mevsimde doğmama rağmen bu mevsimden nefret eden biriyim. Hayatımın en sıkıcı, en kötü, en berbat dönemleri nedense hep yaz mevsimine denk gelmiştir, özellikle şu son dört yıldır her yaz mutlaka hayatımda bir iniş, bir dibe vuruş yaşadım. Açıkcası bu yazın farklı olacağını sanmıyorum. Daha yeni yaza girdik ama benim hayatımda darbeler inmeye başladı bile. İnsanların pazartesi sendromu vardır benim ise yaz sendromum var :) İnsanlar baharda ya da kışın depresyona girer ben yazın depresyona giriyorum :) Okullar kapanır, havalar ısınır hatta sıcaklıktan herkes, her yer kavrulur. Sonra herkes tatile gider, etrafta kimseler kalmaz ne eş ne dost. Geri gelince de tatil maceralarını dinlemek zorunda kalırsınız. Sonra televizyonlar dehşet hale düşer. Bütün dizileriniz biter, tekrar bölümler, defalarca tekrar yayınlanan filmler başlar. Sabahtan akşama kim nerden kiminle magazinleri bodrum plajlarını nerdeyse utanmasalar canlı bağlantılarla gösterir. Sonra geceleri de sıcaktan uyuyamazsanız, hadi uyudunuz diyelim sivrisineklerden uyuyamazsınız. Ha daha bitmedi. Yaz mevsimi aynı zamanda düğün, nişan gibi organizasyonların sezonudur. Daha şimdiden iki nişana, bir düğüne gittim bile. Açıkçası bu yaşta bekar olan biri olarak artık düğün davetiyelerine gıcık oluyorum. Nikah şekerlerine de gıcık oluyorum. Olabildiğince az düğüne, nişana gidiyorum. En yakın akrabaların, en yakın dostların davetlerini geri çeviremiyorum. Offf offf I hate summers....

En son bloguma ayrılıkların acısını yazmıştım. Sonunda dostumdan ayrıldık, bir hafta oluyor ama ben şimdiden onu çok özledim. Tam da ona ihtiyacım olan zamanda ayrılmak daha da zor oldu bizim için. Kim bilir artık ne zaman görüşürüz, ayrılık rüzgarı bizi birbirimizden çoooook uzaklara savurduktan sonra... İnsan dostlarının kıymetini bilmeli. Bu zamanda aynı yöne bakabileceğimiz, aynı şeylerden birlikte zevk alabileceğimiz, kara günlerimizde bile yanımızda olacak gerçek vefalı dostlar bulmak gerçekten çok zor. Bu hayatımızdaki dostlarımızın kıymetini bir kat daha artırıyor.

Ahhh ahhh bu akşam esen şu serin rüzgar olaydım....
Rabbim dileyince esip önüme geleni oradan oraya savuraydım...
Dertsiz kedersiz akşam alacakaranlığında uçuşan kuşlardan biri olaydım....
Her ötüşümle Rabbimi anaydım...
Ya da evin önündeki dut ağaçlarından biri olaydım...
Kurda, kuşa, insana nimet olaydım...
Ama insan oldum işte...
Bu dünyada bu fani dünyada imtihanların ağırlığı altında ezilen, fani dünyanın ayrılıkları ile acı çeken bir insan oldum...
« Home | Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »
| Next »

At Monday, July 03, 2006 12:27:00 AM, Blogger tahin said...

Ahzab suresi 72. ayet:

Biz emâneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi.

Ooooff oooff Rosygarden.. Offf...

Hosgeldin... :)
Bir de; "Welcome to the Club" diyeyim:)

Birbirimize dua edelim.
Muminin mumine duasi makbuldur..    



At Tuesday, July 04, 2006 8:35:00 PM, Blogger tahin said...

Bir of ceksem karsiki daglar iniler..

Alip basimi collere, daglara kacasim var. Ama co iyi biliyorum ki; gittigin heryere kendini de goturdugun icin degisen hic bir sey olmuyor...

Burasini da Guzin abla kosesi yaptim sevgili rosygarden:) Kusura bakma..    



At Tuesday, July 04, 2006 11:29:00 PM, Blogger cenkunal said...

Musibet ve ızdıraplar mümin insanlar için güzeldir,çünkü ayıkmasına vesiledir.    



At Wednesday, July 05, 2006 12:58:00 AM, Blogger ladybird said...

shakespeare amcamiz diyor ki;

Vazgeçtim Bu Dünyadan Tek Ölüm Paklar Beni
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Degmez bu yangin yeri, avuç açmaya degmez.
Degil mi ki çignenmis inancin en seçkini,
Degil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Degil mi ki ayaklar altinda insan onuru,
O kizoglan kiz erdem daglara kaldirilmis,
Ezilmis, horgörülmüs el emegi, göz nuru,
Ödlekler geçmis basa, derken mertlik bozulmus,
Degil mi ki korkudan dili bagli sanatin,
Degil mi ki çilginlik sahip çikmis düzene,
Dogruya dogru derken egriye çikmis adin,
Degil mi ki kötüler kadi olmus Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalniz komak var, o koyuyor adama.

(Çeviri : Can Yücel )    



At Wednesday, July 05, 2006 10:25:00 PM, Blogger rosygarden said...

Tahincim
Bence de dua edelim birbirimize, dualarını bekliyorum.Ben senden önce kendi blogumu Güzin Abla köşesi yaptım zaten :) so no problem :)

Ladybird,
Bana bu şiirin orjinali sen de varsa yollar mısın?

Cenk Ünal,
size katılıyorum ama ateş düştüğü yeri yakıyor ve ateş bağrınızı yakarken dahi bunu söyleyebilmek hissedebilmek bazen söylendiği kadar kolay olmuyor malesef...    



At Wednesday, July 05, 2006 10:40:00 PM, Blogger rosygarden said...

Cenk Ünal
Buarada sormayı unuttum aslında blogunuza yazacaktım ama blogunuz da kapanmış.Blogunuza müzik nasıl koydunuz?    



» Post a Comment
 

Powered by Blogger
make money online blogger templates

   





© 2006 Rosygarden | Blogger Templates by Gecko & Fly.
No part of the content or the blog may be reproduced without prior written permission.
Learn how to Make Money Online at GeckoandFly