Bahar 2...
İstanbul'da bir türlü ısınmayan havalara inat blogumda birkaç bahar fotoğrafını daha yoğun istek üzerine :) eklemeye karar verdim.
Aşağıdaki ağaçlar "Ağaçları Kıskanmak" adlı postumdaki ağaçların bahardaki halleri. Kışın kararan gövdeleri şimdi yapraklarla yeşillenmiş, şenlenmiş durumda...
Güller... Gül gibisi var mı? Rabbim öyle güzel yaratmış ki... O güzel kokusu, rengi, yaprakları, görünüşü.... Benim gülün güzelliğini anlatmaya dermanım yok. Varlığı ile o zaten her şeyi anlatıyor...
(NOT: Bu gülleri de ben koparmadım. Ben masumum.)
Bu güzel güller bile ölümü tadıyor. Yavaş yavaş soluyor, kuruyor, ölüyor... Bu güllerin bir kaç gün sonraki halleri:
Gul kurusu diye bir renk vardir:) Gul'un kurumuz hali bile ne guzel..
Agaclarin yesili harika..
Ellerine saglik..
Bahar ne kadar büyük ferahlık, ne büyük güzellik değil mi..İnsan kışın kupkuru gördüğü dalların yeşermiş haline tanık olunca çok mutlu oluyor :)
Ben ağaçların bu yeni, bu yeşil giysilerini çok sevdim :)
Aslında ağaçların yeşilini ben tam olarak bu fotoğraflarda gösteremedim. Keşke benim görebildiğim şekliyle fotoğrafa yansıtıp size o yeşillikleri daha iyi gösterebilseydim ama işte fotoğrafçılıkta çömezim :(
İnsan yaşarken önünden geçtiklerinin bile farkına varmıyor. Halbuki her gün önünden geçtiğim ağaç belki her gün değişiyor ve ben bunun farkına bile varamıyorum. Yazın nasıl kışın nasıl oluyor? Baharda nasıl her şey özellikle ağaçlar, çiçekler anlatıldığı gibi değişiyor farkına bile varamıyordum.
Çok şükür kardeşim dijital bir makine aldı da önüme gelen her şeyi fotoğraflıyorum:) Bu sayede de en azından fotoğrafları karşılaştırarak ağaçların ne kadar değiştiğini gözlemleyebildim. Elhamdüllillah...
keşke kokularını da duyabilseydik ;)
» Post a Comment