Rosegarden Tale..
Bu akşam günlerden sonra ilk defa rahat rahat uyumak istiyorum. İyi bir uyku için her şeyden uzaklaşmak lazım. Hatta unutmak... Bunun en iyi yolu da sanırım masal dinlemek ama ne yazık ki bana bu yaşımda masal anlatacak birini bulamadım. Ben de kendi yazdığım masalı buraya yazayım bari dedim. Ama nasıl bitiriceğimi bilemiyorum. Masallar hep mutlu sonla biter. Ben masalımı nasıl mutlu bitireceğimi bilemiyorum :(
İşte masalım:
"Bir varmış bir yokmuş... Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde ülkenin birinde bir gül bahçesi varmış... Bu bahçedeki güllerin güzelliği ve gizemi önce o ülkeye sonra her bir yere yayılmış... Herkes başka bir hikaye anlatır olmuş bu güllerle ilgili. Aralarında bir tanesi varmış ki sadece bir kere açarmış ve öyle büyük dikenleri varmış ki kimse ona dokunmaya da, yaklaşmaya da cesaret edemezmiş. Bu gülün açtığı nadir anlarda etrafa müthiş bir koku yayılırmış. Derler ki bu koku bin derde devaymış. Ama gülün ne zaman açacağını kimse bilemezmiş..."
"Masalım şimdilik burda bitiyor. Devamını bir türlü yazamadım. Gülü cahilin biri koparsın sonra da gülün lanetine mi tutulsun? Yoksa bir prensesin hastalığına şifa mı olsun? Ya da bir prens prensesi için gülü koparmaya çalışırken dikenlere takılıp ölsün mü? O zaman masal olmaktan çıkar tabi :) Masala biraz karamsar başladım galiba, şimdi mutlu sonla bitirmek zor oluyor. Neyse masalın mutlu sonu için her türlü yardıma açığım :)