Back Again....
Sevgili Blogum,
Seni uzun zamandır ihmal ettim. Ne zamandır iki satır yazamadım. Nerdeyse iki ay olacak. İki aydır neler olup bitti, neler gecti... Sanki hiç biri yasanmadı. Günlük hayatın koşturmacasına öylesine kapılmışım ki neyi yaşadığımın bile farkında değilim. Önüme ne gelirse yaşıyorum, hissediyorum ve tüketiyorum. Sorgulamaya, düşünmeye, dinlenmeye, dinlemeye ve dinlenilmeye vakit bulamıyorum. Sanki hiç durmaksızın ve önüme ne çıkarsa çıksın koşmak zorundaymışım gibi... Nefes nefese kalsam da, önüme kocaman engeller çıksa da duramazmışım, durmamalıymışım gibi koşuyorum. Ayaklarım ve bedenim koşmaya devam ediyor ama ruhum çok gerilerde kaldı sanırım. Yaşadıklarımı yaşıyorum ama neden ve nasıl yaşıyorum anlayamıyorum. Yaşam öyle hızlı akıp gidiyor ki ne yaşadığımı hatırlayamıyorum. En son aklımda kalanlar da hiç hatırlamak istemediğim ve yaşamaktan pişman olduğum anlar... Her şeyi unutuyorum ama nedense ilk başta unutmam gerekenleri zihnimden silemiyorum. Ebru Gündeş 'in şarkısını mırıldanıp duruyorum:
"Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm?
Kim bilir ne bekliyor? Kalır mıyım ölür müyüm?
Ne malum dünya gözüyle bir daha görür müyüm?"
Tekrar umutlanmak, tekrar önemli olmak, tekrar hayal kurmak istiyorum ama içimdeki ses buna hakkın yok diyor... İçimdeki ses sadece git diyor... Sadece git... Olabildiğince uzaklara, herkesten ve herşeyden uzağa git diyor... Ama gidecek gücü kendimde bulamıyorum. Kalınca da sabredemiyorum. Bu dünyanın yükü altında ezilip kalıyorum. Azrail (a.s.) 'ın emanetini almasını bekliyorum o kadar...
Seni uzun zamandır ihmal ettim. Ne zamandır iki satır yazamadım. Nerdeyse iki ay olacak. İki aydır neler olup bitti, neler gecti... Sanki hiç biri yasanmadı. Günlük hayatın koşturmacasına öylesine kapılmışım ki neyi yaşadığımın bile farkında değilim. Önüme ne gelirse yaşıyorum, hissediyorum ve tüketiyorum. Sorgulamaya, düşünmeye, dinlenmeye, dinlemeye ve dinlenilmeye vakit bulamıyorum. Sanki hiç durmaksızın ve önüme ne çıkarsa çıksın koşmak zorundaymışım gibi... Nefes nefese kalsam da, önüme kocaman engeller çıksa da duramazmışım, durmamalıymışım gibi koşuyorum. Ayaklarım ve bedenim koşmaya devam ediyor ama ruhum çok gerilerde kaldı sanırım. Yaşadıklarımı yaşıyorum ama neden ve nasıl yaşıyorum anlayamıyorum. Yaşam öyle hızlı akıp gidiyor ki ne yaşadığımı hatırlayamıyorum. En son aklımda kalanlar da hiç hatırlamak istemediğim ve yaşamaktan pişman olduğum anlar... Her şeyi unutuyorum ama nedense ilk başta unutmam gerekenleri zihnimden silemiyorum. Ebru Gündeş 'in şarkısını mırıldanıp duruyorum:
"Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm?
Kim bilir ne bekliyor? Kalır mıyım ölür müyüm?
Ne malum dünya gözüyle bir daha görür müyüm?"
Tekrar umutlanmak, tekrar önemli olmak, tekrar hayal kurmak istiyorum ama içimdeki ses buna hakkın yok diyor... İçimdeki ses sadece git diyor... Sadece git... Olabildiğince uzaklara, herkesten ve herşeyden uzağa git diyor... Ama gidecek gücü kendimde bulamıyorum. Kalınca da sabredemiyorum. Bu dünyanın yükü altında ezilip kalıyorum. Azrail (a.s.) 'ın emanetini almasını bekliyorum o kadar...
Ben de bazen kendimi sizin gibi hissediyorum, ölmek istediğimi düşünüyorum... Ama şimdi yazacağım hadis gibi şeyleri düşünerek moralimizi yüksek tutabiliriz inşallah.
Buharî ve Müslim'in rivayet ettiği, benim Riyazü's-Salihîn'de okuduğum bir hadis: "Sizden hiç kimse ölümü istemesin. Ölüm ona gelmeden ölümü çağırmasın! Çünkü ölünce ameli kesilir; halbuki müminin ömrü(nün uzaması) ancak hayrı(nı) artırır."
Başımıza iyilik gelse ne âlâ, ama dertler ve sıkıntılarla karşılaşırsak da ne âlâ! Günahlarımızdan kurtuluyoruz ve daha çok cennet nimetlerine hak kazanıyoruz! Yukarıdaki hadisin belirttiği gibi, bir mümin için hayatın kötülük getirmesi veya gerçek bir üzüntü sebebi içermesi diye bir şey yok.
Bu yaptığım tavsiyeler sizden milyon kat kadar kendime: Sabredersek sabrın ve hayatın ne kadar tatlı olduğunu anlayacağız inşallah.
Bu önemli hadisi paylaştığınız icin teşekkür ederim. Bunları duymak zor anlarda içimize ferahlık veriyor. Allah cümleten hepimize sabır versin...
Kandilin mubarek olsun canim.. Benim icin dua etmeyi unutma :)
Neden yeni gönderi yazmıyorsunuz?
This comment has been removed by the author.
» Post a Comment